CHP Grup Başkanvekilinin arkasından söz alan MHP Grup Başkanvekili`nin de MHP ile ilgili de böyle bir çalışmanın varolduğu endişesini dile getirdiğini söyleyen Elitaş, şöyle konuştu:

"Biz de dedik ki madem öyle, hem CHP`ye hem MHP`ye karşı bir komplo düzenlenmeye çalışılıyorsa, birileri vasıtasıyla belge üretilip, iki partinin kapatılmasıyla ilgili faaliyetler varsa, biz 2010`da partilerin kapatılması ile ilgili Anayasa değişiklik teklifimizi yeniliyoruz, buyurun; `komisyonda hep beraber gelelim, o teklifimizi değerlendirelim. O teklif de açık olmak üzere, Anayasa Uzlaşma Komisyonu`ndaki metin de oraya yerleştirilebilir, daha değişik görüşler de ortaya çıkarılıp, Türkiye`de siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsuru olduğu inancından hareketle biz bunu çıkaralım` diye ifade ettik. Arkasından Sayın Kılıçdaroğlu bunu teyit etti ve `CHP kapatılmaya çalışılıyor` dedi. Madem öyle endişeniz var, korkunuz var, elinizde de belgeler varmış; `gelin bu korkunuzu, endişenizi tamamen ortadan kaldıracak, belgeleri bir kağıt parçası haline dönüştürecek Anayasa değişikliğini yapalım` dedik ama bize şart sundular. Diyorlar ki `eğer barajı kaldırırsanız veya düşürürseniz hadi sizin parti kapatmayla ilgili Anayasa değişiklik teklifinize destek verelim` diyorlar. Korku, endişe sizde; kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya olan parti sizsiniz. Demek ki söylediğiniz her şey komplo, hepsinin altı boş ve elinizde belge dediklerinizin tamamı da kendi ürettiğiniz komplo olabilir, kendi ürettiğiniz belgeler olabilir, Bir mağdur edebiyatı ortaya çıkarıp 2015 seçimlerinde, `benim de partim kapatılmaya çalışılıyor` diye, mağduriyet durumundan sonuç üretmeye çalışan bir düşünce idi.

14 Mart 2008 tarihinde 340 milletvekili olan AK Parti ile ilgili kapatma davası açıldığında o zaman ki CHP Genel Başkanı `şeriatın kestiği parmak acımaz` demişti. Türkiye`deki Cumhuriyet sevdalıları `savcılar varmış bu ülkede` diye alkış tutmuştu. Yine o gün MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli bir formül üretmişti. Devlet krizi çıkmasın diye ben de dahil yasaklılar içerisinde bulunan `39 milletvekili AK Parti`de dursun, 301 milletvekili AK Parti`den istifa etsin, yeni bir parti kursunlar, Cumhurbaşkanı da o partinin genel başkanına hükümeti kurma görevini versin, devlet krizi önlensin` diye beyanat vermişti. Sayın Bahçeli o gün, `nedir bu? Bu milletten yüzde 50`ye yakın oy almış iktidar partisini kim kapatmaya heveslenebilir, kim niyetlenebilir?` diye şiddetli bir şekilde karşı durması gerekirken bize formül üretmeye çalıştı. Şimdi diyoruz ki  CHP`nin ve MHP`nin kapatılmakla ilgili korkusu varsa, işte hodri meydan. Anayasa Komisyonu`nda Cuma günü saat 11.00`de görüşülmeye başlanacak, gelin ona destek verin. Orada eğer eksik bulduğunuz bir şey varsa, getirin beraber Anayasa Komisyonu`nda görüşelim, değerlendirelim ve TBMM Genel Kurulu`na indirelim. Ama demek ki bunlar kendi kendilerine komplo üreterek, vehim ortaya çıkararak 7 Haziran seçimlerinden mağdur edebiyatı yaparak oy devşirebilirmiyizin hesabı içindeler ama yaptıkları komplo teorisi, AK Parti`nin Anayasa değişiklik teklifi ile birlikte ellerinde patladı. Açıkçası mağduriyet şeklinde ortaya koymaya çalıştıkları paket hem CHP`nin hem de MHP`nin elinde patlamıştır."

"Cezayı kişiye verelim, kuruma vermeyelim"

AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, "Teklife muhalefet destek vermezse ne olur?" sorusu üzerine, teklifi Genel Kurul gündemine getireceklerini söyleyerek, "Komisyondaki görüşlerine bakacağız. Komisyonda eğer bu konuyla ilgili bir yaklaşım ve olumlu bir kanaatleri varsa... Şunu diyoruz; `Partilerin kapatılmasını tamamen ortadan kaldıralım, hiç kimse partilerin kapatılması ile ilgili bir düşünce içerisinde olmasın. Parti kapatmaya sebebiyet verecek veya Anayasal normları zedeleyebilecek şekilde, Anayasal olarak suç işleyebilecek şekilde davranışları olanlar varsa, cezayı o kişiye verelim, kuruma vermeyelim` diyoruz. `Parti yerinde dursun, CHP hiç kapatılmasın, ilanihaye yaşasın ama CHP`nin kapatılmasına sebebiyet verecek nitelikte Anayasa`da sayılan suçları işleyen biri varsa, o kişiler bunun bedelini ödesin` diye ifade ediyoruz, yani daha ileri bir noktaya doğru götürüyoruz. Bunu kalkıp da başka meselelerle pazarlık unsuru yapmak, iyi niyetli değil, kötü niyetli olduklarının göstergesidir" dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek`in çağrısı üzerine yaklaşık 3 veya 4 ay önce, her siyasi partiden bir grup başkanvekilinin olduğu İçtüzük Son Uzlaşma Komisyonu`nu kurduklarını anımsatan Elitaş, bu komisyonda AK Parti adına kendisinin, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay`ın, MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ve HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken`in yer aldığını kaydetti.

Elitaş, bu komisyonda, "İçtüzük`le ilgili 3 veya 4 maddenin değerlendirilip genel başkanlar nezdinde son nokta konulması, milletvekilleri ile ilgili olan kanunun değerlendirilmesi, milletvekilleriyle ilgili etik kanununun ortaya çıkartılıp bunun da değerlendirilmesi ve milletvekili seçimlerinin 5 yıla çıkarılması konularında mutabık kaldıklarını" kaydetti.

"Muhalefet destek vereceğini söylemişti"

MHP Grup Başkanvekili Halaçoğlu`nun "milletvekili seçimlerinin 5 yıla çıkarılması konusunda" Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile konuştuğunu ve buna "tamam" dediklerini belirten Elitaş, HDP Grup Başkanvekili Baluken`in de eş başkanları ile görüşüp buna olumlu oy verdiklerini söylediğini anlattı. Elitaş, şunları kaydetti:

"AK Parti olarak biz de zaten, liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan`ın AK Parti Genel Başkanı olduğu dönemde ifade ettiği gibi, bizim de her fırsatta söylediğimiz gibi Türkiye`deki istikrarın 5 yılda bir seçim olması yönünde geliştiği takdirde, istikrar var olduğunu ifade ettik. Yani, 7 Haziran`dan sonraki seçimin 2019 yerine 2020 yılında yapılması konusunda prensipte anlaştık.

CHP Grup Başkanvekili, `Biz şu andaki ortamda sizinle aynı konuya imza atmayacağız ama hem komisyon hem de Genel Kurul aşamasında direnmeyeceğiz, oylarımızla destekleyeceğiz` dedi. Olayın özeti budur. Eğer Anayasa değişikliğiyle ilgili bir ortam olursa, açıkça şunu diyoruz; `Parti kapatmayı tamamen ortadan kaldıralım, yönetimde istikrar için 4 yıl olan milletvekilliği seçimini 5 yıla çıkaralım. 18 yaşına da seçme hakkı gibi seçilme hakkını da verelim.` Bu üç maddelik Anayasa değişikliği ile birlikte 7 Haziran seçimlerine girelim diye ifade ediyoruz."

Mustafa Elitaş, "Muhalefet bunu kabul ederse, yeni Anayasa değişiklik teklifi gelir mi?" sorusuna, "Zaten 18 yaşla ilgili bir teklif var. Seçimin 5 yıla çıkarılması ile ilgili teklifi biz hemen imzalarız, birlikte imzalarız" yanıtını verdi.