İlk el pamuk çapası ile seyreltme işlemi esnasında tarlada ziyaretimizde pamuk üreticisi Mustafa Akın, maliyetlerin yüksekliğinden dert yanarak, İşçi yevmiyesi 33 lira. 2 lira da dayıbaşı alıyor. Alana az verene çok. Ben 40 lira da olsun isterim. Akşama kadar güneş altında. Ama üretici de kazanmıyor ki. Devlet desteği var desen, mazot ve gübre desteği dönümünde 12 lira. Öyle komik bir rakam ki. Bunun da 2 lirasını kesip geriye alıyor. 10 lira kalıyor geriye” ifadesini kullandı.

1 kilo pamuk 400 gr. mazot alıyor”

Bir diğer üretici Nihat Yılmaz da primler konusunda şöyle konuştu, Primler sekiz ay sonra tahsil ediliyor. Bence devlet vermesin daha iyi. Çiftçi bari başının çaresine bakar. Yeni mahsul pamuk yetişiyor daha geçen senenin pamuk primlerini almadık. Ekim-Kasım'da bana para lazım. Bütün çiftçi borçlu. Durum o kadar vahim. Kısaca pamukçunun hali perişan. Geçmişte 1 kilo pamuk satıp 3 kilo mazot alabiliyorduk. Şimdi 1 kilo pamuk ancak 400 gr. mazot alır. Devletimiz tarım politikası uygulamadığı sürece çiftçilik, hayvancılık bir arpa boyu yol alamaz. Dünyaya tarım ürünü ihraç edeceğimize ithal ediyoruz” şeklinde konuştu.

Üretici de biz de mağduruz”

Tarlada işçileri de dinlediğimizde Balıkesir-Güven-Çetni Köyü'nden 28 kişi olarak geldiklerini ifade eden Tuna Yaşar ise, Her yıl geçici mevsimlik tarım işçisi olarak Balıkesir'den buraya çalışmaya geliyoruz. Köyün içinde bağ evlerinde kalıyoruz. Bu yıl 15 Mayıs'ta geldik. Tahminen 35 yevmiye yaparız. Fiyatlardan memnun değiliz. Ama üretici de bu konuda mağdur. Biz de emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Şartlar bunu gerektiriyor. Kısıtlı imkanlarla yaşıyoruz. Üreticinin malı para yaparsa bize de yansıyacağına inanıyorum” diye belirtti.

Öte yandan son yağmurların kumsal alanlarda dikili pamukta kök çürümesi yaptığı ve hasadı geciktireceği belirtildi.