Verem Dünyada ve Ülkemizde Önemli Bir Halk Sağlığı Sorunu Olmaya DEVAM ETMEKTEDİR”

9 Ocak 2015 Cuma   09:18

Menemen Toplum Sağlığı Merkezi Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Nuriye KARAKUŞ tarafından “Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” dolayısıyla basın açıklaması yapıldı.

Bu açıklamaya göre 04-10 Ocak 2015 tarihleri arasına denk gelen haftada halkın verem konusunda bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi amacıyla toplantılar ve eğitimler yapılacağı

bildirildi.

“Verem bulaşıcı bir hastalıktır”

Verem hastalığı konusunda topluma bilgi veren KARAKUŞ; “Verem, verem mikrobu ile oluşan, vücudumuzda herhangi bir organı tutabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Verem, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen hastaların aksırma, öksürme ve konuşmaları sırasında havaya yayılan mikropların solunum yoluyla alınması ile bulaşır. Hastalar tarafından; konuşma ile 0-210 damlacık, öksürme ile 0-3.500 damlacık, hapşırma ile 4.500-1.000.000 damlacık çıkarılır. Hastaların öksürme ve hapşırma sırasında ağızlarını mendille kapatmaları gerekmektedir. Tedavi olmayan bir verem hastası her yıl yaklaşık 10-15 kişiyi enfekte eder. Tedavi olmayan ilaç dirençli bir hasta da dirençli mikropları bulaştırır. Solunum yoluyla alınan verem mikrobu verem enfeksiyonuna yol açar. Bu, bir hastalık durumu değildir. Vücutta verem mikrobunun sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur. Enfekte olan kişilerin %5’i 1-2 yıl içinde aktif verem hastası olur, %5’inde ise verem mikrobu vücutta sessiz olarak bekler. Vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte olan verem mikrobu çoğalarak verem hastalığına yol açar. HIV enfeksiyonu olan kişilerde, 5 yaş altındaki çocuklarda, yaşlılarda, silikoz, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, lösemi, lenfoma ya da baş, boyun, akciğer kanseri olanlarda, bağışıklığı baskılayan tedavi alan kişilerde, ideal vücut ağırlığının %90’ından daha az kiloda olanlarda, sigara içenler, ilaç bağımlılığı olanlar ya da alkol kullananlarda verem enfeksiyonunun verem hastalığına dönüşmesi kolaylaşır.

Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni hasta ortaya çıkmakta,1,5 milyon insan veremden ölmektedir. Türkiye’nin 2011 yılı toplam verem hastası sayısı 15.679’dur. Bu hastaların %63’ü akciğer veremi, %37’si akciğer dışı (akciğer zarı, lenf düğümü, beyin zarı, kemikler, böbrekler  vb.) veremdir”

Verem belirtileri nelerdir?

“İki üç haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı verem hastalığı belirtileri olabilir. İki-üç hafta veya daha uzun süreli öksürük şikayeti olan herkes en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır!

Bugün var olan ilaçlarla verem hastalarının hemen hemen hepsi başarı ile tedavi edilebilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nca 2007 yılında Türkiye genellinde uygulanmaya başlanan DGT (Doğrudan Gözetimli Tedavi), her hastanın tercihen bir sağlık personeli gözetiminde ilaçlarını içtiğinin gözlenerek kayıt altına alınması esasına dayanır. DGT’de sağlık personeline ulaşamayacak hastaların gözetimini eğitilen bir tanıdığı veya aile bireyi yapabilmektedir. Tedavi altındaki tüm hastalar bu uygulamaya dahil edilmektedir. Doğrudan Gözetimli Tedavide kullanılan verem ilaçları Verem Savaş Dispanserlerinden ücretsiz olarak temin edilmektedir” dedi.

Haber Merkezi



Sayfa Adresi: http://www.menemeninsesi.com.tr/haber/-Verem-Dunyada-ve-Ulkemizde-Onemli-Bir-Halk-Sagligi-Sorunu-Olmaya-DEVAM-ETMEKTEDIR/718