MENEMEN İÇİN Mİ, KENDİNİZ İÇİN Mİ … ?
Levent Sarsıncı

Geçen hafta Menemen Spor’a KAYYUM atanması talebiyle ile ilgili düşüncemi yazmıştım. Yazımla ilgili çok sayıda telefon ve yorum aldım.
Genel olarak destek niteliğindeki yaklaşımlardı.
Yazımın çok yönlü olarak Menemen’in her yerinde konuşulduğunu, tartışıldığını da duydum. Bu kentimiz ve kentimizin sportif yaşamı açısından iyi.

Demek ki Menemen ile ilgili gerçekten böyle bir problem varmış ve insanlar bu problemin tartışılmasını bekliyormuş. Belki de bir çıbana dönüşmüş, orada öyle büyüyormuş.
Biraz acıtsa da biz o çıbanı sıktık ve içinde biriken tüm iltihap dışarı çıktı.
Böyle durumlarda özen gösterildiğinde o yara hızla iyileşir ve artık sorun olmaktan çıkar.

Beni ziyarete gelenlerden biri de Fikret Uzun hocaydı.
Aslında bu ziyaret beklediğim bir şeydi !..
Ama eli de boş gelmemiş. Üzüm alıp ziyaretime öyle gelmiş. İncelik göstermiş.
Kendisine bu davranışından dolayı teşekkür ederim.
Yazı çıkar çıkmaz Erhan Özalp’e attığı mesajında ki üslup hiç doğru olmasa da.
Sonraki tavrı ve yaklaşımı olumlu ve yapıcıydı.
Bana dava dosyasında da yer alan çok sayıda belge ve kayıt gösterdi.
Bunların hepsi dava açmak konusunda kendisini haklı kılıyor olabilir.
Buna her vatandaş gibi hakkı da var.
Gerisini de zaten mahkeme takdir edecek.
Ekim ayının 2’sinde karara bağlanması beklenen duruşma da sanırım ileri bir tarihe ertelenmiş.

Ben yine aynı düşüncemi tekrarlamak istiyorum.

Geçmişten bugüne kadar Tahir Şahin Menemen Spor’u sadece kendisinin takımı gibi gördü ve öyle yönetti. Bu takımın Menemen Spor olduğunu ve aslında Menemen’e ait önemli bir değer olduğunu göz ardı etti.
Geçen haftaki yazımda aklıma gelen, tanıdığım Menemen’in yetiştirdiği önemli spor adamlarının bir kısmını, isimleri ile paylaştım. ( Hiç kuşku yok ki hatırlayamadığım, tanımadığım daha fazlası da vardır.) Neden bu insanlardan faydalanmıyorsunuz, hep dışarıdan birilerine çuvalla para ödeyip kentin kaynaklarını heba ediyorsunuz dedim.
İster Tahir Şahin görevine başkan olarak devam etsin, isterse başka biri başkan olsun
bu konudaki ısrarımı sürdüreceğim.

Bu konuyu gündemde ve canlı tutarak bu anlayışın değişmesine katkıda bulunmak istiyorum.

Çünkü; Menemen Spor’un ihtiyacı olan sporcu kaynağı da birikimi, deneyimi, yeterlilikleri olan spor adamları da var.
Kentimizi sportif anlamda daha ileriye taşıyabilecek yeterliliklere sahip yönetici adayları da var. Bütün mesele yaşadığınız kentin kaynaklarına, değerlerine, birikimlerine fırsat tanımak.

Eğer bir maddi kaynak kullanılacaksa bunun bir kısmı kentimizin spor altyapısına kullanılmalı, semt takımlarımız desteklenmeli. Onlara sahip çıkılmalı…

Siz kentin kendi bünyesindeki değerlerine yönelirseniz bir süre sonra kentin tamamının desteğini tribünlerde görebilirsiniz.
O zaman saha içerisinde, saha kenarında ve tribünde gerçekten birlikte sevinip, birlikte üzülebiliriz.
Bu kentte bir hikayesi olmayan, bu kenti, bu kentin insanlarını, hassasiyetlerini bilmeyen, sadece para karşılığı maça çıkan (paralı askerler gibi) oyunculardan oluşan bir takım gerçekten Menemen’in futbol takımı olabilir mi?
Bu oyuncuların üzerindeki Menemen Spor formasını çıkarıp, herhangi bir takımın formasını giydirdiğinizde de yapacakları şey aynı olacaktır.

Şunu demeye çalışıyorum.

Nasıl ki milli takıma o ülkenin vatandaşı olan oyuncular davet ediliyorsa,
bence Menemen Spor’un yeniden yapılanmasında da, tercihlerinde de ağırlıklı olarak böyle bir yaklaşım olmalı. Menemen’de yeterince denemediğiniz, sonuçlarını bilmediğiniz böyle bir yaklaşımın neleri değiştirebileceğini iyi bir sporsever olarak ben gayet net öngörebiliyorum.

Sayın Fikret Uzun’un daha başkan olmadan ve daha ortada hiçbir şey yokken gidip dışarıdan birine Menemen Spor’un sportif direktör hocalığını teklif etmesini ciddi biçimde yadırgadım.
Daha ortada hiçbir şey yokken; eleştirdiği, yanlış bulduğu, dava açtığı Tahir Şahin’den ne farkı kaldı.

Sizin başkan olma çabanız yukarıda belirttiğim sorunları gidermiyorsa ve
her şey aynı tas, aynı hamam olacaksa bu kadar gürültüye patırtıya ne gerek var.
Bir kulübü yönetmek sadece bilgiyle olmuyor ki.
Ekonomik yeterlilik te lazım.
Bugün Menemen Spor’un bulunduğu nokta Tahir Şahin’in kişisel çabası ve
ekonomik imkanlarıyla ilgili. Eğer daha iyi koşullarınız yoksa sormak lazım.

Amacınız Menemen Spor’un daha iyi bir yere gelmesi mi,
yoksa sizin daha iyi bir yere gelmeniz mi ?

Tabi ki bu soruyu cevap vermeniz için sormuyorum. Biraz düşünmeniz için soruyorum!..

Zaten zor günlerden geçiyoruz.
Yeterince mutsuz ve umutsuzuz.
Elimizde kala kala yaşadığımız kent ve onun spor kulübü var.
Bunu da kendi ellerimizle mahvetmeyelim.
Bir an önce kentin tüm spor dinamiklerine ulaşarak, daha iyisi için ortak akılla sürdürülebilir bir çare bulmak gerekiyor.

Ne bileyim belki bir Menemen Spor Çalıştay’ı organize edilebilir…
Bu konuda birlikte daha iyi çözümlere ulaşabileceğimize inanıyorum.

Sevgi ve Saygılarımla.



Sayfa Adresi: http://www.menemeninsesi.com.tr/yazar/MENEMEN-ICIN-MI-KENDINIZ-ICIN-MI-/1359