|
|
Mahkeme, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un, Şu günlerde Menemen’de siyaset yapan hiç kimse Menemen ya da Menemen halkının menfaatleri ile ilgili bir dert içinde değil. Parası olan bir meclis üyesi ya da dışarıdan finanse edilen bir meclis üyesi Başkanlık koltuğuna oturacak. Yakın siyasi tarihimizde; Sonra; Öyle; partililik, grup kararı, il başkanı, milletvekili falan hepsi boşa çıktı. Her meclis üyesi öylesine büyük hayaller kurup, öylesine beklentiler içerisine giriyor ki duysanız şaşarsınız. Şimdilerde Menemen Belediyesi’nde grubu bulunan partilerin milletvekilleri, il yönetimleri, ilçe yönetimleri de kendilerinin yönetebileceği adamları seçtirmenin hesabı ve telaşı içerisindeler. Belli ki siyaseti yemiş yutmuş olan meclis üyeleri bu işten epeyce kazançlı çıkacaklar. Meclisteki partilerin meclis üyeleri çoktan kimliklerini bir kenara bırakıp bu pazarlıklara oturdular. Sizce onlar bunun hesabını yapmıyorlar mı? Peki Menemen!.. Peki Menemen halkı!.. Sizce onlar bütün bu olup bitenleri, yaşananları görmüyorlar mı? Gelelim asıl meseleye. Serdar Aksoy ile ilgili çok ciddi iddialar var. Peki öyle mi oldu? Bu konu Menemen’de, İzmir’de, hatta partiler arasında polemik konusu olsa hadi bir yere kadar kabul. Peki ne oldu. Sadece propaganda olsun diye yapılacak iş değil. Ayrıca Cumhurbaşkanımızın bütün işi gücü bitti de Menemen ve Menemen Belediye Başkanı mı kaldı. Sizin buralarda teşkilatlarınız var… Bizim sizden beklediğimiz tek bir şey var. Size teslim ettiğimiz memleketin direksiyonunu sıkı sıkı tutun, çünkü hepimiz aynı gemideyiz!.. Cumhurbaşkanımızın asıl konuşması gereken konular şunlar olabilir. Hastaneler doldu taştı. Hani açıklanan pandemi verileri doğru değil diyenler. Bu açıklamaları yapanlar vatan hainiydiler… Hani yalan söylüyorlardı? Hani bunlar virüsten bile daha tehlikeliydiler. Ne oldu? Döviz aldı başını gitti. Ekonomi ise tepe taklak. Vatandaş gerçek enflasyonu gündelik hayatında zaten birebir yaşıyor. Sevgi ve Saygılarımla.
tutuklu yargılanmasına karar verdi.
Görevine geri döner mi, dönmez mi bugünden bilmek zor.
İşin doğrusu bu koşullarda biraz zor görünüyor.
Zaten bundan aylar önce bu sürece dair düşüncelerimi paylaşmıştım.
Sokağın, kulislerin neleri konuştuğunu anlatmıştım.
Hatta bugünlerin hesabını yapanlar kimin Başkan olabileceğiyle ilgili epeyce detaylı çalışmalarda yapıyorlar demiştim.
Aslında bunda bile bir acayiplik yok.
Kulislerde konuşulmak, sokağın diline düşmek bu işin fıtratında olan şeyler.
Hayatta boşluklar her zaman dolar.
Hele ki bu boşluk siyasi bir boşluksa daha boşalmadan bile dolabilir!..
Sanırım Yeni Başkan, ya da Vekil Başkan, meclisten; meclis üyeleri arasından seçilecek.
Umarım kentimiz için hayırlı bir seçim olur.
Bu süreçte o kadar bildik şeyler duyuyoruz ki…
Daireler, otomobiller, çekler, makamlar, mevkiler. Yani meclis üyelerine gün doğdu gibi bir şey. Başkanlık hayalleri kuranlar tüm bu beklentileri karşılamanın bir çaresini arıyor olmalılar.
Rahmetli Ahmet Piriştina’nın görevi başında vefat ettiğini hatırlıyorum.
Hemen aynı gün, aynı saatlerde birileri hem de İzmir Büyükşehir Belediye binası içerisinde kapalı kapılar ardında hesap kitap yapıyordu. Timsah gözyaşları sel olmuştu.
Belli bir yaştakiler o günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde yaşananları, basında habere düşen olayları hatırlarlar.
Hemen komşu ilçemiz Çiğli’nin Belediye Başkanı Rahmetli Ensari Bulut’un görevi başındayken vefatından sonra olup bitenleri de siyaseti yakından takip edenler çok net hatırlıyordur. Hatırlamayanlarda internetten o tarihli haberleri sorgulatırlarsa göreceklerdir.
O günlerde neler yaşandı neler.
Şimdi de meclis üyelerinin çoğu bu durumu kendilerine çıkan ikramiye gibi görüyorlar.
Pandemiye nazire toplantılar ve bilirkişiler aracılığı ile gerçekleştirilen telefon trafikleri de tüm hızıyla devam ediyor.
Haklılar çünkü zaman tükeniyor.
Meşhur çiftlik buluşmalarında parmak hesabı yapıyorlar.
Tabii bir de meclis üyesi olmayıp, bir meclis üyesini finanse ederek o gücü kullanmanın hesabını yapanlar var.
Dikkatli takip ederseniz hemen fark edebilirsiniz.
Tüm bu olup bitenleri, yaşananları görmüyorlar mı?
Bu olayda belki de tek memnun olunacak şey bir vefat sonrasında ortaya çıkmış olaylar dizini olmaması…
Onu da seçimlerde göreceğiz…
Ama tamamı şu an için iddia.
Hukukta çok önemli bir kaide var. Masumiyet karinesi.
Yani; sanık ile ilgili mahkeme hüküm verene kadar sanığın suçsuz kabul edilmesi…
Tabii ki hayır.
Sayın Cumhurbaşkanımız çıktı bir canlı yayın konuşmasında Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy tutuklandı diyerek hüküm verdi. Neresinden bakarsanız bakın günahtır.
Cumhurbaşkanımız da olsanız bir düşünmeniz gerekmez mi?
Bu adamın aile büyükleri var, eşi var, çocukları var, arkadaşları, dostları, sevenleri var.
Suriye! Akdeniz! S400’ler! İzmir depremi! Ekonomi! Hukuk! Sağlık! Pandemi! ABD ve AB! Azerbeycan! Libya! Kıbrıs! FETÖ! v.s.
Gerçek verileri paylaşmazsanız insanlar elbette ki rehavete kapılır.
Öyle de oldu. Şimdilerde iş kontrolden çıktı.
Öyle bir noktaya geldik ki, enflasyon rakamlarıymış, işsizlik rakamlarıymış hepsi birer yanıltmaca ve aldatmaca gibi.
Tıpkı pandemi rakamlarında olduğu gibi.
O yüzden siz ne rakam açıklarsanız açıklayın pek inandırıcı olmuyor…