Bugünkü konumuza yazımın başlığını açarak başlayalım. Kasım’da aşk başka değildir. Her sanat dalına konu olan, hayatımızın bazen en büyük mutluluğu bazen de en büyük hayal kırıklığı olan aşk bu haftaki konumuz.
Aşk; şiirlere, şarkılara, arkadaş masalarımıza, kitaplara, dizilere ve daha pek çok dalın vazgeçilmez başlıklarından olmuştur. Nitekim de bu hafta bende sizlerle paylaşmak adına bu konuyu ele aldım. O zaman Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur hocamızın aşk tanımıyla konumuza giriş yapalım. Sungur aşk için,  “Bir görme kusurudur ve hayal edilenle gerçek arasındaki fark anlaşılıncaya kadar geçen süreyi kapsar.” demiştir. Aşk için toplumumuzda da pek çok atasözü ve deyişler bulunmaktadır. Örneğin aşk ayaklarını yerden kesmiş, aşk gözlerini kör etmiş gibi… Peki, âşık olunca partnerimizin olumsuz özelliklerini gerçekten görmezden geliyor muyuz? Araştırmalar gösteriyor ki; aşk, beyinde değişimlere yol açıyor. Ödül sistemini açan aşk elde etmeye odaklanıyor. Elde etmeye motive olan kişi ise körlük halinde olabilir.

Aşk bizleri nasıl etkiler?

Aşkın psikolojik etkileri olduğu kadar fizyolojik etkileri de vardır. Aşk dopamin hormonunun artmasına sebep olur. Dopamin hormonu ise vücudumuzda ilginin odaklanması ve amaca yönelik davranışların artmasına neden olmaktadır. Ayrıca dopaminin artışı ise testosteron ve norepinefrine yol açmaktadır. Norepinefrin ise yeni karşılaşılan durumları hatırlama miktarının artmasına sebep olmaktadır. Bu da açıklıyor ki aşık olunca sürekli aşık olunan kişinin hatırlanması biyolojik ve normaldir.

Aşk ve sevgi arasındaki fark nedir?

Bu yazıyı yayınlarken oldukça sık başvurduğum Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur’un Aşk, Evlilik, Sadakatsizlik kitabında kullandığı metaforu sizlerle paylaşmak istiyorum. “Aşkta kalpler ateş üstündedir, yanar. Hiçbir duygu sonsuza dek sürmeyeceği için, bir süre sonra bu yangın küllenmeye başlar ama bu nedenle endişelenmemeli, çoğu kez küllenmekte olan ateş yakıcı olanından çok daha cömerttir ve seni yakmadan ısıtır. Aşk yakıcı ateş ise sevgi küllenmekte olan ateştir. Sağlıklı bir ilişkide aşkın sevgiye olgunlaşması beklenir. Sevgi dinginlik halidir. Sevecen ve sağlıklı olandır. Aşk ise daha tutkulu ve yakıcıdır.”