DERS ÇALIŞAMAMA ve OKUL BAŞARISIZLIĞI
Sude Kaplan

Okul dönemi çocuklarımıza en çok kullandığımız cümleler ders çalışmalarına yöneliktir. Ancak bu cümleleri o kadar çok kullanıyoruz ki çocuklar üzerine etkisini yitiriyor. Aileler ne yapacaklarını bilemiyor. Çözüm bulamadıklarında ise çocuklar ile aile arasındaki bağ zarar görüyor. Çocuklar eğitim gördükleri dönemde sürekli bir yarış halindeler bu yarış hem çocukları hem de ailelerini olumsuz anlamda etkiliyor. Yaşanılan stres ve kaygı aile bağlarının zarar görmesine sebep oluyor. Burada asıl bakılması gereken ailenin başarıya verdiği değer ve başarıyı nasıl algıladığıdır. Ailenin başarıyı sadece akademik başarı olarak görüp görmemesidir.

Başarı, bilişsel beceriler olduğu kadar çocuğun kişisel yetenekleri ve ilgileriyle şekillenebilir. Eğitim sistemimizin yaklaşımı dolayısıyla başarı, sadece akademik başarı olarak göz önüne alınsa da sosyal becerilerin, ilgilerin ve tutumların uzun vadede gerçek başarıyı getirdiği bilinmektedir. Ancak okul başarısının da önemi yadsınamaz bir gerçektir. Psikolojik danışmanlar çocuğun hem akademik hem sosyal başarısını sağlamaya yönelik çalışmalarda bulunmadırlar.  

Okul başarısı yüksek olmayan çocukların diğer çocuklara oranla okula yönelik istekliliği düşüktür. Çocuğun okuldan hedefi ya da beklentisi olmadığı için sık sık yönlendirilmeyi bekler. Bu çocuklarla çalışırken psikolog, başarısızlığa neden olan etmenleri bulup ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapar. Çocuğun çalışma istekliliği ve alışkanlığı kazanması için çocuğun beklentilerine yönelik hedefler belirlenir.  Hedeflere ulaşmak için gerçekçi planlar yapılır. Çocuk kendi beklentileri ile bir planlama yapıldığı için kendini işin içinde hissedecek böylelikle motivasyonu artacaktır.

Okul başarısızlığı olan çocuğa ailelerin tutumu bu süreçte çok önemli bir yere sahiptir. Çocuğu aşırı kısıtlama çocukta kendine güven duygusunun gelişmesini engeller. Aile bağı zayıf olan ya da baba ile ilişkisi zayıf olan çocuklarında okul başarısı konusunda diğer çocuklara oranla daha az başarı sağladıkları bilinmektedir. Bu tarz ailevi konularda ailenin psikolojik destek alıp mutlu aile ortamının sağlanması çocuğun okul başarısını arttırabilmektedir. Buradaki önemli konu okul başarısızlığına sebep olan temel etmenin ne olduğudur.

Çocuğun ders çalışmasını etkileyebilecek bir diğer faktör ise ders çalışma ortamıdır. Ders çalışma ortamının da çocuğun başarısına etkisi önemlidir. Bu ortamın sessizliği, düzenliliği, ışığı ve ısısı çocuğun ders çalışma durumunu etkilemektedir. Çocuğa bu etmenler göz önünde bulundurularak ders çalışabileceği bir ortam hazırlanmalıdır.

Çocuğu etkileyebilen belki de en önemli faktörlerden biri arkadaş çevresidir. Çocuğun seçtiği çevre okul başarısı düşük kişiler ise çocuğunda başarısı bu durumlarda düşebilmektedir. Bu çevreye kabul görmek için zaman zaman çocuk kendi fikirlerine değil akran grubunun fikirlerini kabul edebiliyor.

Çocuğa uygun ders çalışma yönteminin bulunması çocuğun başarısının artmasını sağlayacaktır. Doğru çalışma yöntemi çocuğun öğrenme hızını arttırır. Bu şekilde ders dışındaki aktivitelere vakit ayırmasını sağlar. Her bireyin farklı çalışma stilleri vardır. Bunlar yazarak öğrenme, kavram haritası ile öğrenme veya okuyarak olabilir. Bunların belirlenmesinde psikolojik danışmanlardan rehberlik hizmeti alınabilir.

Çocuklarla, ergenlerle çalışırken unutulmaması gereken en önemli şey çocukların mutluluğudur. Çocukların öğrenmeye, akademik başarıya yönelik tutumları zayıf olabilir. Ancak duygu durumları son derece önemlidir. Çocuklara karşı aileler olumsuz tutum beslememeli, kesinlikle ders çalışmadığı için şiddete başvurulmamalıdır. Çocuklara ders çalışma alışkanlığı kazandırmaya yönelik çalışmalara devam edilmelidir. Aile bunu tek başına sağlayamadığında bir uzmandan destek almalıdır. Çocukların başarıya ulaşabilmek için ihtiyacı olan tek şey o ilk adımı atabilmeleridir.



Sayfa Adresi: http://www.menemeninsesi.com.tr/yazar/DERS-CALISAMAMA-ve-OKUL-BASARISIZLIGI/1676