Düğünlerin, 48 saat önceden ilgili polis birimine bildirilmesinin de zorunlu kılındığı kararda, yasağa uymayanlar hakkında çevreye rahatsızlık verme, Karayolları Kanunu´na aykırı hareket etmekten ve Kabahatler Kanunu´na aykırı davranmaktan işlem yapılıp para cezası uygulanacağı, güvenlik güçlerinin düğünü sonlandıracağı yer aldı.

Gaziantep´te 20 Ağustos´ta Sokak düğününe yönelik düzenlenen intihar saldırısında, 56 kişi hayatını kaybetti. İlk tespitlere göre IŞİD´in yaptığı açıklanan canlı bomba saldırısından sonra, özellikle Doğu ve Güneydoğu illerindeki sokak düğünleri için yasaklama kararı geldi. Ancak istihbarat birimlerinden farklı illerde de benzer saldırıların olabileceği yönünde bilgiler ulaşması üzerine, her il kendi sınırları içerisinde kararlar almaya başladı. İzmir Valiliği de Emniyet Müdürlüğüyle yaptığı değerlendirmeler sonrasında, sokak düğünlerini yasaklama kararı aldı.

DÜĞÜNLER DAĞITILACAK

İlgili tüm birimlere gönderilen karara göre, düğün, nişan, sünnet ve asker uğurlaması gibi açık alanlarda yapılan tüm eğlenceler yasaklandı. Yasak, cadde ve sokakların yanı sıra, çevresi duvarla kapatılmamış özel ve kamuya ait tüm açık alanları da kapsadı. Yasağa uymayıp düğünün yapılması halinde ise polis ve jandarma gibi kolluk güçlerine etkinliği sona erdirme yetkisi verildi. Ve yine yasağa uymayanlar hakkında çevreye rahatsızlık verme, Karayolları Kanunu´na aykırı hareket etmekten ve Kabahatler Kanunu´na aykırı davranmaktan idari para cezalarının da uygulanmasına karar verildi. Ayrıca kapalı alanlarda dahi yapılsa, gerekli araştırma ve güvenlik önlemlerinin alınabilmesi için düğün sahiplerinin, iletişim bilgileriyle birlikte 48 saat önceden en yakındaki ilgili polis birimine başvurmaları da yine karara bağlandı

Gaziantep´te 20 Ağustos´ta sokak düğünü sırasında gerçekleşen intihar saldırısında, 56 vatandaşın hayatını kaybetmesi benzer olayların olabileceği konusunu gündeme getirdi. Özellikle Doğu ve Güney Doğu bölgesi başta olmak üzere sokak düğünleri yasaklandı. Valiliklere de bu konuda yetki verildi. Her il kendi sınırları içerisinde kararlar almaya başladı. İzmir Valiliği de Emniyet Müdürlüğüyle yaptığı değerlendirmeler sonrasında, sokak düğünlerini yasaklama kararı aldı. Yasağa uymayanlar hakkında çevreye rahatsızlık verme, Karayolları Kanunu´na aykırı hareket etmekten ve Kabahatler Kanunu´na aykırı davranmaktan idari para cezalarının da uygulanmasına karar verildi.

 Güvenlik sorunu nedeniyle alınan karar elbette ki halkın yararına. Gerekçe sağlam niyet de öyle. Karar kapsamında düğün, nişan, sünnet ve asker uğurlaması gibi açık alanlarda yapılan tüm eğlenceler yasaklandı. Yasak, cadde ve sokakların yanı sıra, çevresi duvarla kapatılmamış özel ve kamuya ait tüm açık alanları da kapsadı. Yasağa uymayıp düğünün yapılması halinde ise polis ve jandarma gibi kolluk güçlerine etkinliği sona erdirme yetkisi verildi.

Günümüzde terörün bütün dünyada ortaya çıkış sebepleri sosyal ve ekonomik olgulara dayanmaktadır. Sonuçları da sosyal ve ekonomiktir. Sosyal hayatın değişmesi, günlük yaşantının olumsuz etkilenmesi, geleneksel ve kültürel alışkanlıkları kısıtlı hale getirecektir. Düğün, nişan, sünnet ve asker uğurlaması gibi açık alanlarda yapılan tüm eğlenceler bizim geleneksel kültürümüzün bir parçasıdır. Toplumsal dayanışma birlik ve beraberliğin pekişmesi, sosyal moralin yüksek olması gibi önemli katkıları vardır. Terörün amacına ulaşmasının önüne geçmesi için topluma vermeyi amaçladığı sosyal ve ekonomik zararların önüne geçmek nasıl mümkündür?

Yasaklamanın dışında alınabilecek önlemler neler olmalıdır?

Yetkililerin bu konularda soracağı sorular ve üreteceği çözümler halkın gündelik hayatlarını kültürlerini yaşayıp yaşatacakları güvenli ortamların sağlanması yönünde olmalıdır.

Kapalı alanlarda dahi yapılsa, gerekli araştırma ve güvenlik önlemlerinin alınabilmesi için düğün sahiplerinin, iletişim bilgileriyle birlikte 48 saat önceden en yakındaki ilgili polis birimine başvurmaları kararı oldukça isabetlidir. Açık alanlar için de böyle bir yaklaşım sorunu daha yapıcı bir şekilde çözebilir. Böylece düğün salonu ücreti gibi ek bütçeler harcanmamış olur. Doğup büyüdüğüne şahit olduğu gencin sünneti, askerliği, medeni durum değişikliği gibi mürvetlerine mahallece şahit olmanın hazzını çeşitli nedenlerle salona gidemeyecek Teyzeler Amcalar da yaşar. Zaten yasağın sonu yok toplum olarak bir araya sadece eğlenmek için gelmiyoruz. Cenazelerimiz, tebareke ve mevlitlerimiz de var onlar için ne yapacağız?