Benim düşünce yapımda, yıllardır edindiğim devlet ve aile kültüründe kolay kolay birilerinden bir şeyler istemek yoktur. Bizim nesilde daha çok ayıp duygusu ki her şey nerede ise ayıp sayıldığından, babamızdan harçlık bile isteyemezdik te hep analarımızı bu taleplerimize aracı yapardık. Çoğunuzun benim gibi düşündüğünü tahmin ediyorum, acaba bizler çok mu düşünceli yetiştirilmiştik veya özgüven eksikliğimi yaşıyorduk bunun kararını veremiyorum.
Benim devlette geçen günlerimde kurumlar arası dayanışma gereği kurum amirleri arasında devletin menfaatleri doğrultusunda karşılıklı isteklerimiz olur ve bizler seve seve birbirimize yardım ederdik. Bir okulumuz onarılacaksa Belediye başkanımız boya badanasını temin eder, bizler de daha çok boyacısını, marangozunu temin eder ve okulumuzun müdürünü sevince boğardık. O Müdürlerin veya onardığımız camilerin imamlarının, sağlık ocağındaki doktorların sevinçleri görülmeye değerdi. Ne günlermiş diye düşünüyorum kendisi için çöp isteyemeyen insanların sorumlu olduğu binalar için verdiği bu mücadele her türlü takdirin üzerindedir. Öyle değil mi?
Şimdi emekli olmuş eski bir devlet memuru, bu günün mütevazı gazete yazarı olarak tüm utangaçlıklarımdan sıyrılarak sevgili belediye başkanımız Tahir Şahin den bir istekte bulunacağım.
Sevgili Başkanım;
Geçen günlerin birinde Menemen’de dolaşıyorum benim Menemen sevgimi siz çok iyi bilirsiniz, özellikle de tarihi sayılabilecek mekanları dolaşmayı seviyorum ee birde spor alanlarını sevdiğimi bilirsiniz. Merkez Mehmet paşa camiini ( halk dilinde Mahkeme camii diye bilinen)ziyaret ediyordum, cami avlusunda bir duvar dibinde kırlaşmış sakalları, düzgün temiz kıyafeti ile ağlayan bir beyefendi dikkatimi çekti. Yardımcı olabileceğim bir konu var mı, derdin nedir diye yanaştım bu beyefendi ile o günkü görüşmem sonrası bu mektubu size yazmaya karar verdim. Çok meşgul olduğunuzu biliyorum, benim bu naçizane mektubum size ulaşır mı, okumaya vaktiniz olur mu bilemiyorum? Ama ben size olayı o kocaman adamın neye üzüldüğünü yazayım da bakarsın bir fırsat çıkar beyefendinin derdine merhem oluruz yüreğini biraz soğuturuz.
Bu beyefendinin ismi kimliği açık adresi bende mevcut ama bunun şu an önemi yok. Bu şahsın önceki kuşak yakını olan kişi Menemen’imizin kurtuluşunda 09.09.1922 tarihinde ilçemize giren süvari birliğinde şehit düşmüş, şu an Merkez Mehmet Paşa camiinin bağrında yatıyor. Orada yan yana yatan mülazım İzmirli CEMAL beyle, Yozgatlı Ahmet çvş. var ya işte Yozgatlı çvş. un yakını. Uzak diyarlarda garip yatıyor, bakımsız unutulmuş bir şehitlik burası diyor gerçi İzmirli Cemal de aynı şehitlikte aynı gariplikte unutulmuş ama her ikisi adına da yüreği kavrulmuş. GÖRDÜĞÜM MANZARA BENİM DE YÜREĞİMİ KAVURDU. Söz dedim bunu en yetkili kişiye ileteceğim pırıl pırıl halini size bildireceğim.
Sevgili Başkanım sizi durumdan haberdar etmekti niyetim, yoğun mesainizden fırsat bulamamışsınızdır, etrafınızdaki insanların bunlardan haberdar olup bu konuları sizi bile meşgul etmeden halletmeleri gerekir diye düşünüyorum. Yakın çalışma arkadaşlarınıza ulaşmamın siz eskimeyen dostuma ulaşmaktan ve derdimi anlatmaktan daha zor olduğuna inandığımdan mektubumu direk size yazdım.
Benim yüreğimden sizin yüreğinize en büyük sevgi ve dostlukla, sağlıcakla kalın.
Tüm Menemenli hemşerilerimin düşman işgalinden kurtuluş gününü kutluyor, en derin saygılarımı sunuyorum.
![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |