Son günlerde en çok konuşulan konu BAŞKANLIK sistemine geçelim, geçmeyelim. Ne kadar da meraklısı varmış bu sistemin, ne olduğu ne özelliklerin gerektiği gibi konuları da bildiğimizi sanmıyorum. İlkokuldaki sınıf başkanlığı gibi bir şey sanıyor bazıları. Kulağa hoş geliyor ya! Okulda sınıf başkanlarının en birinci görevi, gürültü yapanları tahtaya yazmaktı böylece hakimiyet kurulacaktı, hiç birimizin aklına arkadaşlarımızı ikna edelim düşüncesi gelmezdi. Fıtratımızda ihbarcılık var ya, ha kulağa üflemişsin, ha tahtaya yazmışsın. Büyüklerimiz komşu ihbar sistemini önermediler mi?

Ben başkanlık sisteminin teknik detaylarına girmeyeceğim, zaten işin çok bilenleri yazıp anlatıyor.                            

Diyelim ki başkanlık sistemine geçtik, bu sisteme inanmış, DEMOKRASİYİ içine sindirmiş, iliklerine kadar İNSAN HAK VE HUKUKUNU benimsemiş, her türlü davranış ve yaşam tarzı ile GÜVEN telkin edebilen kişiyi bulmak, bizim gibi Şark toplumlarında imkansız derecesinde zordur. Düşünün, en demokratik bildiğimiz partilerde  bile Genel başkanlık koltuğuna oturanlar, bir kaç gece sonra tüm söylemlerini unutmuyorlar mı? 

Hadi lider sıkıntısını bir şekilde aştık diyelim, ahaliyi ne yapacağız?  Başkanlık sisteminin en önemli unsuru, eğitimli, kültürlü, Dünya ve kendi ülkesinin sorunlarına duyarlı bir toplumun olmasıdır. Bizde, kendini yetiştirmeyen, okumayan, bir torba kömüre ve makarnaya oyunu satan insan yığınları mevcut. Liderlere sorgulamadan, tartıp biçmeden körü körüne itaat eden, sürü psikolojisinden kurtulamamış insan malzemesi var. Şartlar bu, bizim topraklardan Demokrasi yetişmesi çok zor.

 Başkanlık sistemine geçme heveslileri, örnek olarak bu sistemi uygulayan ABD’yi önümüze örnek olarak koyuyorlar. Peki, ABD deki demokrasi, özgürlükler, yargı bağımsızlığı, adalet ve hukuk anlayışı, eğitim sistemi, namuslu bir senato denetimi bizde mevcut mu? Veya bu yazdıklarımın olması için bir umudunuz var mı?

Küçük bir örnek vereyim; ABD de, başkan OBAMA bir toplantıda konuşma yapmak için salona giriyor, bütün salon ayağa kalkıp alkışlıyor. Sadece ön sıradaki altı yargıç kalkmıyor ve alkışlamıyor. Yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve yargıçların ağırlığını görüyor musunuz? Obama onlara bağırıp çağırmadı, küsüp salonu terk etmedi. Şimdi sizlere soruyorum, bu yazdıklarımın bizde olma şansı var mı?

Onun için, bu sevdadan vazgeçin dostlar. Bize bu sistemin uygun olduğuna inansa idi, Türk tarihinin en akıllı, en bilge, en kültürlü ve en devrimci şahsiyeti olan MUSTAFA KEMAL ATATÜRK uygulardı. O büyük insan bile Türk toplumunun şark zihniyetinin esiri olduğunu yıllar önceden görmüş, hem kendi toplumuna hem de belki kendine bile güvenemeyip PARLAMENTER rejimin Türkiye Cumhuriyeti`nin sigortası olması gerektiğine karar vermiştir.

Saygı ve sevgi ile hoşçakalın.