Kıssadan hisseler...

Perşembe günü Menemen´in Asarlık Mahallesi´nde bir polis memurunun HDP´nin ilçe ofisini kurşunlamasıyla ilgili konuştuğumuz mahalle sakinleri; -Allahtan herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Eğer bu olay bir provakasyonsa elbetteki çok ciddidir. Devlet istenirse sonrası için önlem alınabilir. Ama bu olay organize bir eylem değil de; siyasetçilerin amacını aşan söylemleri yüzünden galeyana gelinerek yapılmış bir eylem ise, işte o zaman gerçekten hepimizin kaygılanması gerekir, diyorlar. -Bu olay Güneydoğu´da değil, memleketimizin batısında, İzmir´de yaşandı. İnsanlar; memleketin batısında emniyet güçlerimizin psikolojik durumları kontrolünü kaybedecek kadar kötüyse Doğu´da görev yapan güvenlik güçlerimizin psikolojisini düşünemiyoruz bile, diyorlar.

Geçen haftalarda Ak Parti Menemen İlçe Örgütü tarafından Menemen Belediye Başkanı ve icraatlarıyla ilgili çarpıcı iddialar basınla paylaşıldı. Üzerinden iki haftaya yakın bir zaman geçmesine karşın ne Menemen Belediye Başkanı ne de mensubu olduğu partiden konu ile ilgili bir açıklama gelmedi. Bu derin sessizlik kent sakinlerinin kafalarının karışmasına neden olmuş görünüyor.

Bugünlerde havalar yine çok sıcak. Geçmiş yıllarda sıcaklar yüzünden sulama kanallarına serinlemek için giren çok sayıda vatandaşımız boğularak yaşamını yitirdi. Bu acı tecrübelerden dolayı Menemenli aileler yine diken üstünde. Çocuklarının kendilerinden habersiz su kanallarında yüzmeye gitmelerinden, başlarına kötü bir şeyler gelmesinden kaygılanıyorlar. Aileler bu konuda herkesin ilgili, duyarlı ve dikkatli olmalarını istiyor.

Çaresizlikten ülkemize sığınmış göçmen vatandaşlarımızın zor hayatları konusunda biraz daha duyarlı olmamız gerektiğini düşündüm. Onlar dilimizi konuşamadıklarından dertlerini anlatamıyorlar. Devamlı bir işleri güçleri, gelirleri, güvenceleri yok. Çoğu dilenmek zorunda. Pek çoğu istismara uğruyor. Kötü niyetli kişilerce kolay harcanacak sahipsiz kimseler olarak görülüyorlar. Bu mübarek Ramazan Ayı´nda onların yanında olmak, incitmeden yardımcı olmak, onlara yeniden değerli ve önemli olduklarını hissettirmek, onlar için de kaygılandığımızı gösterebilmek Allah katında en büyük ibadettir. 3, 5 milyonu aşan bu insanların tüm yükünü devlete bırakmak yerine imkanlarımız ölçüsünde paylaşmaya çalışmak hepimize iyi gelecektir.

Çarşıda yürümeye çalışan kiminle konuşsanız konuşun yürüyememekten şikayetçiler. Kaldırımların bazı çarşı esnafları tarafından düşüncesizce kullanıldığını, yürüyebilmek için yola inmek zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Bu durumun kaza riskini arttırdığı gibi normal trafik akışınıda aksattığını söylüyorlar. Konuştuğumuz tüm vatandaşlarımız -Lütfen Belediyemiz bu konuya bir çözüm bulsun diyorlar.