Menemen'in Sesi
Yazarlar Spor Güncel Siyaset Video Galeri Foto Galeri Tümü
PEHLİVAN’A TBB’DE ÖNEMLİ GÖREV!
PEHLİVAN’A TBB’DE ÖNEMLİ GÖREV!
PEHLİVAN’DAN ÇİFTÇİLERE MÜJDE
PEHLİVAN’DAN ÇİFTÇİLERE MÜJDE
Kitap kafelerin sayısı 10’a çıkacak
Kitap kafelerin sayısı 10’a çıkacak
BİR YILDIZ KAYMIŞ
BİR YILDIZ KAYMIŞ
7 Ekim 2016 Cuma - 08:00

Türkiye Cumhuriyetinin Tapusudur

Lozan Barış Antlaşması; Milli Kurtuluş Savaşı Zaferimizin Tescili, Türkiye Cumhuriyetinin Tapusudur

Türkiye Cumhuriyetinin Tapusudur

Lozan Barış Antlaşması;

Milli Kurtuluş Savaşı Zaferimizin Tescili,

Türkiye Cumhuriyetinin Tapusudur

ADD Menemen Şube Başkanı Elif Orhan yaptığı açıklamasında, ?Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, 29 Eylül 2016 tarihinde, muhtarlar toplantısında, 24 Temmuz 1923´te imzalanan Lozan Barış Antlaşması için; ?Birileri bize Lozan´ı zafer diye yutturmaya çalıştılar. Şöyle bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan´la verdik? dedi. Sözü edilen ?birileri? ile Ebedi Başkomutanımız, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve Lozan görüşmelerindeki baş delegemiz İsmet İNÖNÜ´nün kastedildiği anlaşılmaktadır. Bu yaklaşımı şiddetle kınıyoruz.

Aynı Cumhurbaşkanı, 24 Temmuz 2016 tarihinde Lozan Barış Antlaşması´nın imzalanmasının 93. yıl dönümü nedeniyle yayımladığı mesajda ise;

?Bugün, Cumhuriyetimizin kurucu belgesi olan Lozan Barış Antlaşması´nın imzalanmasının 93. yıldönümüdür. Aziz milletimizin inanç, cesaret ve fedakarlıkla elde ettiği zafer, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanına taşınarak tescil edilmiştir. Bu antlaşma, yeni kurulan devletimizin tapusu niteliğindedir.?

Sözleriyle, Lozan´ı;

-Türkiye Cumhuriyetinin kurucu belgesi,

-Kurtuluş Savaşı Zaferinin uluslararası hukukta tescili ve devletimizin tapusu,

olarak nitelendirirken, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, antlaşmanın mimarı olan tüm devlet adamlarımızı rahmetle andığını belirtmiştir.

Hangi söylenene inanalım?

Bize göre, Cumhurbaşkanınca, 24 Temmuz 2016´da, henüz 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin sıcaklığı sürerken sığınılan milli birlik ve beraberlik söylemine, 29 Eylül 2016´da artık gereksinim kalmadığı kararı verilmiş görünmektedir.

Görünen bu çelişkinin dışında, dikkat çeken bir diğer konu ise, Lozan Barış Antlaşmasına ilişkin 29 Eylül 2016 günü yaptığı konuşmadaki bilgilerin tamamen yanıltıcı olduğudur.

Şöyle ki;

1830 tarihine kadar Osmanlı İmparatorluğu´nun egemenliği altında kalan Ege adaları, Yunanistan´ın bağımsızlığını elde etmesiyle beraber Türk egemenliğinden çıkmaya başlamıştır. Trablusgarp Savaşı esnasında İtalya´nın Menteşe Adalarını ve Balkan Savaşları sırasında da Yunanistan´ın belli başlı diğer adaları işgal etmesi ve bu işgallerin I. Dünya Savaşı boyunca devam etmesiyle Ege adaları üzerindeki Türk egemenliği fiilen sona ermiştir.

Osmanlı hükümetinin imzaladığı Sevr Antlaşması ile Ege adaları da dahil olmak üzere diğer yerler işgal devletleri tarafından paylaşılmış ancak ATATÜRK´ün önderliğinde verilen kurtuluş mücadelesiyle, bu antlaşma, Türk Milleti tarafından tarihin çöplüğüne atılmıştır.

Ege Adaları; Osmanlı hükümetleri döneminde, 1830´dan itibaren Birinci Dünya Savaşı öncesi ve süresince tamamen kaybedilmiştir.

Genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise Lozan Barış Antlaşmasıyla; Gökçeada, Bozcaada, Tavşan Adaları ve Anadolu sahillerine üç milden az uzaklıkta bulunan adalar ile haklarından feragat etmediği ada, adacık ve kayalıklar üzerindeki Türk egemenliğini kazandırmıştır.

Bugün siyasi iktidara düşen görev, Ege´deki hak ve menfaatlerimizin korunmasıdır.

Bu çerçevede, Yunanistan´ın antlaşmalara rağmen gayri askerî statüdeki adaları silahlandırması ve egemenliği antlaşmalarla kendisine devredilmeyen ada, adacık ve kayalıkların kendisine ait olduğunu öne sürmesi ve bunu bayrak dikme, deniz feneri inşası ve resmi ziyaretler gibi uygulamalarla meşrulaştırma girişimlerine etkin bir şekilde karşılık verilmelidir.

Oysa Yunanistan tüm bu işleri yaparken, siyasi iktidarın ses çıkarmadan izleyici olduğunu gözlemlemekteyiz.

Bugün yapılması gereken, Lozan Barış Antlaşması ve kahramanlarını itibarsızlaştırmak değil, antlaşmadaki kazanımlarımızı kaybetmemektir? dedi.

Haber: S. Derya BOSUT

 

 
Menemen Siyasetinde Geçmişin İzleri
 
Seyrek´te Anlamlı Buluşma
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Menemen Siyasetinde  Geçmişin İzleri
Menemen Siyasetinde Geçmişin İzleri
1930´LU YILLAR?
1930´LU YILLAR?
İnsanlık var oldukça çömlekçilik hep var olacaktır...
İnsanlık var oldukça çömlekçilik hep var olacaktır...
Süleymanlı´da Mera Yangını
Süleymanlı´da Mera Yangını
Bal üretiminde dünya ikincisiyiz ama?
Bal üretiminde dünya ikincisiyiz ama?
MENEMEN´DE EĞİTİMİN TARİHÇESİ
MENEMEN´DE EĞİTİMİN TARİHÇESİ
MENEMEN LİSESİNDE GEÇMİŞİN İZLERİ
MENEMEN LİSESİNDE GEÇMİŞİN İZLERİ
?Gazi, destan yazan kahramanların adıdır?
?Gazi, destan yazan kahramanların adıdır?
?Onur Duydum?
?Onur Duydum?
HALK OYUNLARI SEÇMELİ DERS OLSUN...
HALK OYUNLARI SEÇMELİ DERS OLSUN...
Menemen'in Sesi Gazetesine Reklam Ver
Yazarlar Spor Güncel Siyaset Video Galeri Foto Galeri Tümü
Haber içeriklerimiz kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.
Menemen'in Sesi
© Copyright 2020 Kanatlı Ajans Yayın ve Gazetecilik Tic. Ltd. Şti.
Künye| Bize Ulaşın